Cumartesi, Haziran 16, 2007

Yiğit Bey Geldiler !


Nihayet Yiğit beyimiz de aramıza 1 hafta gecikme ile 9 Haziran saat 18:15'de katıldı! Ailemiz artık 4 kişi. Allah isteyen herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu evlatlar versin.

Çok yoğun günler yaşıyoruz, abimiz Mert de çok heyecanlı. Gece mesailerimiz çok yoğun ama Allah sağlık versin diyoruz!

Dualarınızı ve iyi dilekleriniz için şimdiden teşekkürler.

Yukardaki resimde Pastacı Burcu'nun nefis kurabiyelerini görüyorsunuz. Doğumda da blog desteği yanımdaydı anlayacağınız ! Teşekkürler Burcu!

Blogum açısından bir süre biraz yavaş gideriz ama umarım kısa zamanda yine geri döneriz. Yemek yapmayı, fotoğraf çekmeyi çok özledim ama şuanda çok önemli ve güzel başka bir görevim var !

Sevgiler !

Pazartesi, Haziran 04, 2007

KADIKÖY ÇARŞI...YAZ...ÇİYA...

Yaşasın!!! Doğumdan önce listemdeki bir mekana daha gidebildim!

Daha önce listeme yazdığım yerlerden birkaçına daha gittim ama ya resimleyemedim, ya da resimler istediğim gibi olamadığından sizinle paylaşamadım. Bazen gittiğim yerde ısmarladığım yemekler gelince öyle bir gözüm dönüyordu ki, fotoğraf-blog vs kalmıyordu! Bu iştah, bu keyif ancak işte böyle sanırım uzaklara gidip-gelince yaşanabiliyor (bir de hamile olunca tabii) !!!
Neyse, gelelim en sevdiğim mekanlardan birine, Kadıköy çarşıya ! Hedefimiz öğlen Çiya'da yemek yemek olarak öncesinde biraz gezindik çarşıda. Biraz diyorum çünkü normalde çok daha fazla kitapçıdan-manava-oradan balıkçıya kadar gezerdim ama bu halimle ancak bu kadar yapabildim! Hatta pek çok fotoğrafı eşim çekti, ben kenardan sadece "bi de bunu çekelim, bi de şunu çekelim" diye dır-dır ettim!

Kadıköy'e yolumuz her zaman düşmediğinden, her seferinde farklı birkaç dükkan keşfediyoruz. Bazı klasiklerimiz var elbette ama yine de örneğin bugünlerin temasına uygun olarak ilk kez Şekerci Erol'a girdik ve kendimizi kaybettik diyebilirim! Ben bebek şekerlerine bakarken, eşim nefis reçelleri gösterdi. Zaten onların klasik şekerleri resimlerdeki gibi birer tablo ! Hangi birini alabilir ki insan! En iyisi şeker komasına girmeden bir kaç alışveriş ile kaçalım dedik ! Portakal kabuğu ve incir reçelleri nefis çıktı gerçekten.



Derken bizim klasik mekanımız Turşucuya girdik. Bu eski dükkan yıllardır aynı! Eşim turşu suyunu afiyetle içti ama ben bugünlerde alev alev bir yanma yaşıyorum zaten- malum son günlerde olur ya, yangına körükle gitmeyeyim dedim. Yine de tadına bakmadan edemedim tabii! Biraz da zeytin alışverişi yapıp yolumuza devam ettik...


Kadıköy çarşının manavları her zaman tablo gibidir, özenle dizilir her meyve tanesi ve de özellikle de yeşillikler. Ancak YAZ gelince görüntü bir başka güzel oluyor bence.
Gelelim Çiya'ya..gelelim-gelelim valla! Keşke dedik eşimle, Kadıköy'de biryerlerde çalışıyor olsak, her öğlen burada başka bir yemeğin tadına baksak! Hatta her yemekten sonra yeni bir kitapçı, sahaf, ilginç dükkan gezsek! Kadıköy'de çalışanlar ne kadar şanslı olduklarını biliyorlar mı acaba?


Gelelim Çiya'da yaptığımız ziyafete..

Yukardaki resimde karışık bir salata tabağı görüyorsunuz..Ben hangisini alacağıma bir türlü karar veremediğim açık büfe salatayı alırken, Sibel'i andım! O da sayfasında Çiya'yı çok da güzel anlatmıştı üstelik! Her biri ayrı güzel bunların! Diyorum ya bir daha, bir daha hatta her öğlen gitmek lazım!!


Böyle mekanların başarılı olduğunu, onlardan daha fazla açıldığını görmek beni çok mutlu ediyor! Yıllardır orada çalışan bir garson da, sanırım aynı yüzleri görmeyi çok seviyor! Beni bu sefer karnı-burnumda görünce, darısı sizin ufaklıklara dedi! Umarım onlar da gerçekten böyle mekanların kıymetini biliriler.



Yemeklerde özlediğimiz tatlardan yuvalama, sıkma köfte, kuru patlıcan-biber dolması ve de karnı-açık kebabı yedik!

Tatlı olarak da her zamanki gibi şekersiz olarak yapılan kuru-incirli muhallebiyi tercih ettik. Bu muhallebinin tarifini bilen var mı? Varsa çok makbule geçer, bayılıyorum bu çok hafif ve leziz tatlıya..Ve de diyabetik olması ile de bu ayın aktivitesine çok yakışıyor.






Bu güzel ziyafetten sonra, biraz daha kitap, biraz üst-baş (Çiya'nın ilerisinde uzakdoğu-güney amerika ve Türkiye'de yapılma otantik kumaşlı ama çok da modern kesimli bluz-elbise-etek,vs satan bir dükkan varmış), vs alaraktan çarşıda son turlarmızı attık.


Umarım Türkiye'den gitmeden önce Kadıköy'ü bir daha ziyaret etme fırsatım olabilir. Hala aklımda kalan bir kaç dükkan, Çiya'da yemek istediğim bir kaç yemek daha var!!

Herkese Sevgiler !