Nihayet mangal sofrasından söz verdiğim enginar tarifi!
Biliyorum enginarın vakti değil...
Biliyorum yaz bitti domatesler de yaz domatesleri değil !
Ve yine biliyorum ki taze kekik bulmak da çok kolay olmayabilir !
Ama bu farklı güzel yemeği yapmak isterseniz, belki zamanında buzluğa attığınız enginarları kullanabilir, domatesleri benim gibi minik (cherry) domateslerden seçebilir ve kekiği de büyük süpermarketlerde satılan minik paketlerden alabilirsiniz. Şanslı olanlarınız belki yerel pazarlardan da hala buluyordur.
Bu tarifi ilk defa yeni evlendiğimde, sık sık misafir çağırarak ilk "kendi" mutfağımda yemek yaptığım günlerimde denemiştim. Jamie Oliver'ın kitabını elimden düşürmüyor ve herhaftasonu yeni bir tarif deniyordum. Yıllar sonra değişik sebze yemekleri arayışımda yeniden bu değişik enginar tarifini yaptığımda aldığım olumlu tepkiler bu yemeği "sık yapılanlar" listesine soktu.
Tarif Jamie Oliver'ın The Naked Chef kitabındandır.
Malzemeler:
- 2 orta boy enginar
- Zeytinyağ
- (varsa) Deniz tuzu (yoksa bildiğiniz tuz!) ve taze çekilmiş karabiber
- 1 avuç taze kekik
- yarım limonun suyu
- 2 diş sarımsak, ince doğranmış
- 10 kırmızı ve 10 sarı minik (cherry) domates (ben hepsini kırmızı kullandım)
- 1 avuç taze fesleğen yaprakları
- isteğe göre kırmızı pul biber
Yapılışı:
- Önce enginarları dörde bölün ve biraz zeytinyağı ve tuz ile kapağı kapalı, kalın tabanlı bir tencerede 4-5 dakika pişirin
- Kapağı açın, 1 diş sarımsağı ve kekiğin yarısını ekleyin (kekiğin daha fazla aroması çıksın isterseniz parçalayıp ekleyin). Sarmısak yumuşayıncaya kadar pişirin.
- Limon suyunu ekleyin ve suyu azalana kadar biraz daha pişirin, tencereyi ateşten alın.
- Domateslerin dilerseniz kabuklarını soyun, ortasındaki sap yerini temizleyin (isterseniz sadece sap yerini temizleyin, kabuklu pişirin). Bir kaba koyun ve biraz zeytinyağ, fesleğenin yarısı, bir tutam tuz, karabiber ve pul biberi ekleyin. İyice karıştırın ve fırına dayanıklı bir kaba (örneğin borcama) bu domatesli karışımı koyun
- Enginarları ve 1 diş sarımsağı da domateslerin içine-etrafına yerleştirin (ben alta enginar, üste domates koydum, daha güzel görünüyor!)
- Üzerine kalan kekik ve fesleğeni, deniz tuzu ve karabiberden birer tutam daha ve bolca (ya da diyetteyseniz az-biraz!) zeytinyağ ekleyin
- 180 derecelik fırında 40 dakika kadar pişirin
Afiyet olsun!
10 yorum:
Yazını okudum, tarifi inceledim ve sanki zafer kazanmış edasıyla arkama yaslandım :). Çünkü, mevsiminde alıp da buzluğun en nadide köşesine yerleştirdiğim enginarlarım var benim. Domates ve kekik işini de bir şekilde halletmeye çalışacağım artık. Tarif çok güzel. Teşekkürler Ceylan ve de ellerine sağlık!
çok lezzetli ve hafif bir yemeğe benziyor. bir de hep zeytinyağlı enginar yaparlar ya bu ona alternatif olmuş. peki marketlerde satılan konserve enginarlarla yapsam olmaz mı?
Tabii Esra neden olmasın? Ben maalesef kafama bir yemeği koyduysam, dondurulmuş-konserve demem yaparım! Tazesi makbuldür demişler ama tazesi olmadığında her yol makbüldür bence !
Defne'cim, oh ne güzel, hemen buzluktan çıkar o güzelleri o zaman! Ben maalesef Bakü'de tazesini bulamadığımdan, Süperfreş teyzenin buzluğunu kullanıyorum. Hiç fena değil hani!
merhaba ellerinize sağlık,
ensef ve iştah açıcı olmuşlar.
enginarlı ilava ve baklalı enginara bayılırım bütün mevsiminde haftada bir yemeye özen gösteririz. ama kışın malesef bende konserve kullanıyorum. enginar kalbinide tavsiye ederim. ben aranızda yeniyim.ziyaretime beklerim.sizden ricam tıklananlara eklerseniz sevinirim.
www.cafecihan.blogspot.com
sibel den sevgiler...
Sevgili Ceylan,
Kabak tatlısı çok güzel olmalı, düşüncesi bile hoş geliyor insana. Ben Yemek.name'deki yazılarını zevkle okuyorum, ellerine sağlık.
Fotoğrafı bile o kadar iştah açıcı ki, beğenmemek mümkün mü? (Bana neden hala hanım diyorsun Ceylan üzülüyorum bak.)
Serpil
Blogun Hayırlı olsun! Be de neginar kalbini severim, salatalara koyarım (bulursam!).
Tijen Hanım!!
Sanırım biraz yaş dolayısı ile saygımdan (aslında durum çok kötü değil inanın, ben de yakında 35 olacağım!) ama daha çok da sizi kitaplarınızdan tanırken benim için uzakta bir yazardınız! Haklısınız artık bloglar sayesinde komşu olduk. Eğer siz öyle istiyorsanız ben de denerim o zaman!
Var galiba Ceylan! İzmir'den öyle manzaralar kalmış aklımda. Simit satıcılarının kapalı tezgahlarında veya sepetler içinde domates, peynir ve biberli sandviçler hatırlıyorum.
Iste bu kadar. Demokrasilerde careler tukenmez degil mi? Ellerine saglik Ceylan'cigim. Sevgilerimle,
Yorum Gönder