Perşembe, Nisan 12, 2007

Sibel'in Sakızlı Kurabiyesine ÇEŞİTLEMELER


DAMLA SAKIZIna hastayım! Neye konsa yakışıyor ve pişerken ki kokusu beni mest ediyor !

Daha önce yine Sibel'in Kahve'sindeki kurabiyeyi yazmıştım..Tekrar yaptım ve şansa olmadığını ve bu tarifin gerçekten harika olduğunu ispat ettim!!


Evde ekmek, yoğurt derken okuyanlarınız hatırlar lor üretimine de başlamıştık, sağolsun Yogutland ! Bu defa lor miktarını biraz fazla yaparak önce bir pazar kahvaltısı için, lorlu-baharatlı zeytin salatası yaptık..leziz oldu leziz ! Bu sosu zeytinsiz ekmek üzerinde fırına verince de leziz oluyor elbette !



Derken kalan miktara biraz yoğurt ekleyip (çünkü salataya fazla koymuşum, Sibel'in tarifindeki miktar yoktu), hamurunu hazırladım. Yine ben Sibel'in tarifindekinden 2 kat daha fazla un koymak zorunda kaldım, buradaki unlardan herhalde. Derken iş şekil vermeye gelince, başladım çocuk gibi oynamaya !! Çocuk demişken tabii benim minik gurme de hemen gelerek "anne sana yardım ediim mi?" diyip bir parça hamuru kaptı !


Buarada hamura ben fazladan tarçın da ilave ettim, çok yakıştı. Aklımda anemle yaptığımız ayva reçeli vardı ve tam güzel güzel normal tarifteki şekilleri yaparken birden cevizleri ve reçeli önüme koyup başladım oynamaya !! Bazısının içine reçel koydum, bazısına hem reçel hem ceviz...bazılarına da sadece ceviz...hamur bitene kadar bir güzel oynadık malzemelerle !





İşte yemek yapmanın gerçek bir terapi olduğunun güzel bir kanıtı !! Yoksa hangi güç bana bu kadar kolay yorulup belimin ağrılar içinde olduğu bir dönemde, ayakta onca vakit bu işleri yaptırabilir !! Hele de kurabiyeler pişerken etrafa yayılan koku...her mutsuz insanı, yanında bir fincan çay ile anında iyileştireceğine eminim.



Sırada Bakü'deki bu sezon son davetimizin tarifleri var, sıkı durun içli köfte geliyor !!!!

6 yorum:

Sibel dedi ki...

Sevgili Ceylan, ne güzel çeşitlemeler yapmışsın, bayıldım doğrusu! ellerine sağlık. Reçel ve ceviz ikilisi harika bir fikir, gerçi sade ve bol susamlı halini çok seviyorum ama ben de deneyeyim bir dahaki sefere:)
Sevgilerimle..

Yemekbahane dedi ki...

Ceylancım,
yazılarını okumak çok keyifli..Bir de bunun üzerine keyifli lezzetler de katılınca harika bir kombinasyon çıkıyor ortaya.
Baküde olmasan cidden kahveni icmeye gelicem bir sefer, senin sohbetin kacmaz anladım ben :)
kendine iyi bak.
sevgiler
muge

Ozge dedi ki...

Ceylan Hanim
Yazdiklariniza, resimlere bayiliyorum. Blogunuz bence süper. Kısıra bende bayılırım ve onumuzdeki hafta mutlaka sizin tarifi deneyecegim. Yemekbahane'ye katılıyorum Baküde olmasanız bir kahvenizi bende içmek isterdim :)
Sevgiler,
Ozge

Ozge dedi ki...

Ceylan Hanım,
Blogunuzu bir süredir okuyorum ve adresini yemekbiz yahoo group yazılarınızdan aldım. Çok keyifli ve lezzetli oluyor. Her okudugumda hemen eve gidip yemek yapmak istiyorum :)
Bende bulgur ve kısır delisiyimdir. Ek kısa zamanda yapacagimdan emin olun...
Ayrica yemekbahane'nin yazdığı kahve konusuna sonuna kadar katılıyorum...
Sevgiler,

Adsız dedi ki...

Merhabalar canım...Çok hoş blogun...tariflerinde öyle....Doğum için Türkiye'ye geliyormuşsun,kolaylıklar diliyorum sana.sorunsuz ve çabucak geçer inş.Allah yardımcın olsun..Selam ve sevgilerimle....

Ceylan dedi ki...

Bayanlar güzel yorumlarınız için çok teşekkürler !
Bugün Bakü'de son günüm (3.5 ay için!)..son bir yazı daha yazmaya çalışıyorum.inşallah yine bepğenirsiniz. Geçende Nükhet (Akşma Menüsü) de yazmıştı, insan böyle güzle yorumlar alınca hemen mutfağa koşup, birşeyler pişirip, birşeyler yazası geliyor..
Biraz geyik gelecek ama blogu ve sizleri çok seviyorum - gerçekten ! Bakü'deki hayatımın en güzel yanlarından biri de bu..
Sevgiler..
NOt: Serin Mavi, senin bloguna bir türlü giremiyorum. aslında ben hiçbir "blogcu" bloguna giremiyorum.Neden acaba??