Perşembe, Nisan 12, 2007

Bakü'deki sezonun son daveti ! İÇLİ KÖFTE BAŞROLDE !

BAKÜ'DE BAHAR ASLINDA ÇOK GÜZEL ! Ancak biz bu baharı, çok hayırlı bir sebepten İstanbul'da geçireceğiz..

Baharda Bakü'nün her yanında çiçekler açıyor..Güller, papatyalar, parklarda ve yolların kenarlarında şehri renklendiriyor. Geçen yıl Nisan'da geldik bu şehire (resim geçen yıldan) ve ilk 15 gün neredeyse hiç güneşi görmedik. Tam moralimiz iyice bozuluyordu ki, Mayıs ayında nihayet yemyeşil ağaçları ve çiçekli yolları görünce, derin bir nefes aldık! Yine de İstanbul'u arıyoruz..O kadar kızarız parklarımız, yeşilimiz az diye ama işte burası İstanbul'dan da az!

Cumartesi günü yolculuk var inşallah şimdi de evde toplanma telaşı... 3.5 aylık bir kalış olacağından oldukça yüklü gideceğiz.

Yine de bu telaşlı haftada bir tek misafiri ağırladık evde ! Menü bu sefer cidden sade oldu !

  • Domates Çorbası (yine!)
  • Humus
  • Cevizli Kabak salatası (Müge'den)
  • Lahana salatası
  • İÇLİ KÖFTE
  • Mantı
  • Ayva Tatlısı

Çok beğenilen domates çorbasını açıkçası canım çok çekti diye bir daha yaptık ! Yine sevildi efendim !

Cevizli kabak salatasının tarifini Yemek Bahane- Müge'den almıştım. Ancak burada süzme yoğurt bulamayınca bizim lorluk tülbentler iş başına geçti ve gece boyunca buranın "camış" (evet manda!) yoğurdunun suyunu çıkardı !! O kadar lezzetli oldu ki anlatamam! En kısa zamanda Müge'nin tarifini uygulayın derim..Ben üzerine nane ve kırmızı biberi biraz zeytinyağında çevirip ekledim, o koyu renkli karaltılar da onlardır! Nefis bir koku ve tat (ve kalori!) katıyor tabii !!

Eşim Adana'da ilkokulu okumuş ve Adana'yı hep çok mutlulukla anar. Yedikleri kebapların ve nefis yemeklerin bunda etkisi büyük elbette ! Sevgili Fatoş Yenge'miz de oraların nefis humusunu sağolsun verdiği inanılmaz zenginlikteki davetlerinde mutlaka yapar. Onun humusunu yiyince diğerleri biraz yavan kalıyor ! Aslında bildiğiniz üzere çok kolaydır humus ama işte o ekşi-sarımsak-tahin ölçüsü ile kıvamını tutturmak, ancak iyi bilenlerin işi oluyor ! Ben humusu yaparken sürekli eşime tattırıyorum ve ondan gelen yanıt şöyle oluyor " Fatoş Yenge'ninkine göre biraz kuru olmuş.." ya da "biraz daha ekşisi çok olmuş" gibi !!! O kıvamı bulana kadar tadıyor beyimiz (bazen bunun humustan bolca yemek için numara olduğunu düşünüyorum!!).


Ben size bir tarif (Gönül Candaş'tan uyarlama tabii ki) vereceğim ama bunun üzerine sizin de birilerini ya da kendinizi feda edip (!) tadarak limon-su-sarımsak oranları ile oynamanız gerekecek ! Kendi damak tadınıza uygun hale gelene kadar bunlardan biraz daha ekleyebilirsiniz..


Malzemeler:

  • 1.5 bardak nohut
  • Yarım bardak tahin
  • Yarım bardak zeytinyağı
  • 3 çay kaşığı kırmızı biber
  • 4-5 diş sarımsak
  • 3-4 limon
  • Tuz
  • Yarım bardak su
  • 2 çay kaşığı kimyon

Tarifi:


  1. Nohut akşamdan ıslatılır ve ertesi gün iyice haşlanıp kabukları teeek tek soyulur
  2. Rondo ya da el blendırı ile ezilir. Ezerken içine limon suyu ve çeyrek bardak da su koyarsanız (haşlama suyu da olur) daha kolay ezilirler (yoksa el blendırınız bu duruma çok kızıp epeyce ısınıbiliyor zira nohutlar ciddi sert mizaçlı baklagillerden!)
  3. Bir kaseye alıp tahin, ezilmiş sarmısak, kırmızı biber, tuz, kimyon eklenir, karıştırılır
  4. Azar azar limon ve zeytinyağını, çok koyu olmayan bir kıvama (püreden daha akıcı) getirip, ekşisi de size en uygun hale gelene kadar ekleyin. Dikkat edin bu arada humusun yarısı mideye inmesin, misafirlere de kalsın!!

Biz evde sade yiyoruz ama bazı kebapçılarda humusu sıcak yapıp pastırma ile sunuyorlar, nerenin adeti bilmiyorum. Ama tabii evde de yapılabilir, neden olmasın?

Mantı'yı Lale açtı ve o kadar güzel oldu ki anlatamam! Hamuru incecik ve kıyması bol bol...Üzerine ben biraz tereyağ-biraz zeytinyağında bizim ev yapımı biber salçası ile nane-kırmızı pul biber yaktım! En üste de sumak ve biraz daha nane ekledim.. Gerçekten yediğim en leziz mantılardan biri oldu...


Gelelim assolist içli köfteye ! Bu cidden beni çok endişelendiren bir yemekti !! İlk denememde, ki bundan yaklaşık 7 yıl kadar önceydi, eşimle beraber uğraşıp yapmıştık..büyük bir hevesle haşlamaya koymuştuk ama....ama...haşlamada unuttuğumuzdan, tencereye bir de baktık ki, bir adet içli köfte çorbası yapmışız, darmadağın olmuş saatlerce uğraşılıp yapılan köfteler !!!!

Böyle bir tecrübeden sonra tabii ki yıllarca bir daha cesaret edemedim ! Ancak blog işinde olunca tecrübeli bayanların tariflerine güvenebileceğimi biliyordum işte !! Sonunda Lezzetin İzinde'deki Başak'ın tarifini, aslına en uygun olduğunu düşünüp hemen bastım! Başak'tan da bir-iki tavsiye aldım sağolsun hemen cevap verdi. Ben yine de kendime güvenemeyip, dışının çatlaması korkusu ile bir de Sonsuz Nimet'in tarifindeki dışına yumurta ve un ekleme işini de yaptık...

Sonuç...tam puan..değil !! Maalesef ! Yani tadı tam puan oldu, leziz bir köfte oldu ama işte mutfakta başarı gerçekten tecrübe ve pratik gerektiriyor..Boşuna annelerimizin, anneannelerin, kayınvaldelerin yemekleri bir başka olmuyor tabii ! Bizim köftemizin korkudan dış duvarları oldukça kalındı!!!! Aslında sonlara doğru inceleri de çıktı tabii, yaptıkça insana cesaret geliyor! Bir de yine çatlama korkusundan haşlama konusunda da çok çekingen davrandık herhalde, köfteler yüzeye çıkar çıkmaz neredeyse alıverdik..halbuki bir beş dakika daha pişse yumuşacık olabilirmiş...

Ama ben yine de bu zorlu yemeği yaptığım için mutluyum..Mutfaktaki (kendim için) büyük bir tabuyu yıktım!!! Üstelik daha önce kimseden görmeden yaptık..İşte blog camiasının harika bir yanı daha! Sanki Başak'ın elleri yanımda hazırlıyormuş gibi internetten bastığm tarifi masanın üzerine koyup, baka baka yaptık..

İşte böyle bir macera da bitti...

Bakü'ye bir daha yaz ortası geleceğiz, havalar sıcak ve etrafta buram buram petrol kokusu oluyor! Çiçek kokularını tercih ederiz tabii ama burada herkes parasını bundan kazanıyor. Eminim onlara kokusu neredeyse çiçek gibi geliyordur!

Yazılara İstanbul'dan devam etmeye çalışacağım ama yemek yapabilir miyim bilmem. İstanbul'daki mutfağımın çoğunu buraya taşıdım. Ve artık iyice ağırlaştım. Artık gezebildikçe size güzel lokantalardan haber veririm..

Çok heyecanlıyız..yarından sonra İstanbul'da görüşmek üzere..bize şans dileyin olur mu?


Hoşçakal Bakü ve de herkese sevgiler !

7 yorum:

aslı dedi ki...

Ceylancım,yine herzamanki muhteşem görüntüler sayfanda ne zaman gelsem böyle harika görüntülerle karşılıyorsun beni canım ellerine sağlık tabii arkadaşınında mantı muhteşem görünüyo.....sevgiler bebişleri öpüyorum...

Adsız dedi ki...

Ceylan, dağıldım gene ekranın karşısında beni kalbimden vurdun..
İçli köfte bayılırım, mantı ailece bayılırız, humus tanrım humus hariç diğerlerini ben yapamıyorum ama çok seviyorum onları. Zaten senin bloguna ne zaman girsem böyle oluyorum.
ne diyeyim ellerine sağlık.. keşke komşu olsaydık:((
sevgilerimle
nur

Defne dedi ki...

Herseye ragmen assolist icli kofte cok guzel gorunuyor. Ellerine saglik.

Iyi sanslar! :))
Sevgiler.

acelya dedi ki...

sevgili ceylan senin sayfani yeni tanidim ve cok begendim keliteli bir sayfa.Hele icli köfte benim favorim cok severim,ellerine saglik.Bende seni sayfama bekliyorum.Gorusmek uzere sevgilerimle.

Nukhet dedi ki...

Sevgili Ceylan

Iki arada bir derede yapmissin gene bir davet. Ellerine saglik, hepsi leziz duruyor. Sanirim dogum icin gidiyorsun Istanbula oradan da bizimle olmani umuyoruz. Iyi yolculuklar sana, sanirim tek cocuklu son ucak yolculugun olacak bu seferki aman kiymetini bil derim sana. Sevgiler

daimamutfak dedi ki...

sevgili ceylan.Harıkalar yaratmışsınız gene.İçli köftede muhteşem duruyor.Yanına bir bardak çayla ne güzel olur değilmi?Türkiye'ye geleceğini duydum.Ah ne iyi özlemler biraz olsun hafifleyecek.Senin için memnun oldum.İyi tatıller canım.Davetin için teşekkürler.itemde sana açıkladım sebebini.Birde buraya yazmayayım dedim.Sevgiler. Neriman

Adsız dedi ki...

Ceylan Hanım merhaba!Sofranız yine çok güzel olmuş:) İnşallah İstanbul'da günleriniz güzel geçiyordur. Listedekileri yapabiliyorsunuzdur umarım. Doğum yakın sanırım. Şimdiden tebrik ederim. Kazasız belasız hayırlısıyla doğurursunuz inşallah.

Sevgiler.